<p>T&uuml;rkiye&#39;de son d&ouml;nemde yaşanan ekonomik kriz ve salgın sonrası ortaya &ccedil;ıkan baş edilemez ekonomik sorunlar, karşılıksız &ccedil;ek konusundaki ciddi sıkıntıları g&uuml;ndeme getirdi.</p> <p>H&uuml;rriyet yazarı Oya Armut&ccedil;u, ekonomik krizin yol a&ccedil;tığı sorunlar kapsamında karşılıksız &ccedil;ekler sebebiyle &ccedil;ok sayıda kişinin cezaevine girebileceğini belirtti.</p> <p>Armut&ccedil;u yazısında &quot;<a href="https://www.milligazete.com.tr/etiket/koronavirus" rel="noopener" target="_blank" title="Koronavirüs etiketli tüm içerik için tıklayınız">&nbsp;</a>Koronavir&uuml;s&nbsp;tedbirleri kapsamında karşılıksız &ccedil;ek mahk&ucirc;mlarının cezalarının infazı 26 Mart 2020 tarihi itibarıyla durdurulmuş ve tahliye tarihinden itibaren en ge&ccedil; 1 yıl i&ccedil;inde &ccedil;ek bedelinin &ouml;denmeyen kısmının 10&rsquo;da birini &ouml;deme zorunluluğu getirilmişti. Salgın s&uuml;recinde işleri aksayan binlerce esnaf &ccedil;ek taksitlerini &ouml;deyemedi. Yeni bir infaz d&uuml;zenlemesi yapılmaması halinde binlerce karşılıksız &ccedil;ek h&uuml;k&uuml;ml&uuml;s&uuml;ne yeniden cezaevi yolu g&ouml;r&uuml;necek&quot; dedi.</p> <p><strong>Armut&ccedil;u&nbsp;yazısının devamında, avukat Serkan Ağar&#39;ın ise şu s&ouml;zlerini k&ouml;şesine taşıdı:</strong></p> <p>&quot;Y&uuml;kl&uuml; tutardaki &ccedil;ekler nedeniyle beş yıla kadar hapis cezası verilen 250 bin dosyadaki iyi niyetli mağdurların ve ailelerinin feryatları duyulmalı. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hakkında ceza verilen &ccedil;oğu kişi, aynı zamanda, başka icra dosyalarında alacaklı durumunda. Aynı kişi alacağını tahsil edemediği i&ccedil;in borcunu &ouml;deyemiyor ve karşılıksız &ccedil;ekten dolayı hapis cezası alıyor. Sonu gelmeyen bir kısırd&ouml;ng&uuml;de binlerce aile oradan oraya savruluyor. Bir su&ccedil; ve ona y&uuml;klenen ceza, onu yaratan şartlardan bağımsız olarak d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lemez. Hi&ccedil;bir ticaret erbabı &ccedil;ekinin yazılmasını istemez. Herkes &ccedil;ekini &ouml;deyebilmek, ticari itibarını korumak ve geliştirmek ister. Şimdi bu insanları yeniden cezaevine yollamak ceza adaletine sığmaz. Kişileri hapiste tutmak; faaliyetlerini, kazan&ccedil; sağlama ve bor&ccedil;larını &ouml;deyebilme imkanlarını ortadan kaldırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bug&uuml;n &ccedil;ek, bono (senet) gibi itibarını kaybetmiş bir kıymetli evrak haline geldi. Vadeli &ccedil;ek uygulamasına bir an &ouml;nce son verilmeli veya T&uuml;rk Ticaret Kanunu&rsquo;ndaki gibi vadeye 60 g&uuml;n sınırı getirilmeli, karekodlu &ccedil;ek kullanımı zorunlu olmalı.&quot;</p>