<p>T&uuml;rkiye Barolar Birliği &Ccedil;evre ve Kent Komisyonu Başkanı Av. G&ouml;khan Candoğan, başta Birleşmiş Milletler olmak &uuml;zere uluslararası kuruluşların ana g&uuml;ndem maddeleri arasında yer alan, &uuml;lkemizde de m&uuml;silaj, orman yangınları ve seller ile alarm veren iklim değişikliği ile m&uuml;cadelenin hukuki alt yapısını değerlendirdi.&nbsp;</p> <p>GELECEĞİN DEĞİL BUG&Uuml;N&Uuml;N MESELESİ&nbsp;</p> <p>İklim değişikliğinin geleceğin değil, bug&uuml;n&uuml;n meselesi olduğuna s&ouml;yleyen Candoğan, Birleşmiş Milletler (BM) H&uuml;k&uuml;metlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından hazırlanan 7 Ağustos 2021 tarihli raporda yakın geleceğe yapılan atıflara dikkat &ccedil;ekti. Candoğan, &ldquo;İklim değişikliği olgusu teorik, soyut ve geleceğe dair bir tartışma olmaktan &ccedil;ıkmıştır&rdquo; dedi.&nbsp;</p> <p>Pandemi, m&uuml;silaj, orman yangınları ve selleri hatırlaratak, &ldquo;Başka işarete gerek var mı?&rdquo; diye soran Candoğan, 25 Şubat 2021&rsquo;de TBMM b&uuml;nyesinde&nbsp;&ldquo;İklim Değişikliğinin En Aza İndirilmesi, Kuraklıkla M&uuml;cadele ve Su Kaynaklarının Verimli Kullanılması İ&ccedil;in Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi&rdquo; amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu&rsquo;nun bug&uuml;ne kadar raporunu tamamlamadığını hatırlattı. &nbsp;</p> <p>Bir iklim kanunu &ccedil;ıkarılması i&ccedil;in TBMM&rsquo;ye sunulan bir &ccedil;alışma da olmadığını hatırlatan Candoğan &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ouml;nerilerini sıralayarak şunları kaydetti:&nbsp;</p> <p>HUKUK DEVLETİ HAREKETE GE&Ccedil;İRİLMELİ, KATILIMCILIK VE ŞEFFAFLIK SAĞLANMALI&nbsp;</p> <p>&ldquo;T.C. Anayasası&rsquo;nın 2.maddesinde belirtilen ilkelere uygun, demokratik bir y&ouml;netim anlayışı temelinde, giderek b&uuml;y&uuml;yen iklim ve &ccedil;evre sorunlarına karşı &lsquo;hukuk devleti&rsquo;ni t&uuml;m kurum ve kurallarıyla harekete ge&ccedil;irmek gerekmektedir.&nbsp;<strong>Pandemi s&uuml;recinin genelgelerle y&ouml;netilmeye &ccedil;alışılması gibi, kuraklık, yangınlar, seller ve m&uuml;silaj tehditlerine karşı da idari kararlarla s&uuml;re&ccedil; y&ouml;netilmeye &ccedil;alışılmaktadır.</strong>&nbsp;Bu, yanlıştır.&nbsp;<strong>Sorunlar, sivil toplumun g&ouml;r&uuml;ş ve katkılarına a&ccedil;ık s&uuml;re&ccedil;lerin sonunda hazırlanacak yasa teklifleri ile TBMM &ouml;n&uuml;ne getirilmeli, her y&ouml;n&uuml;yle tartışılmalı ve nihayetinde kabul edilecek bir yasa ile &ccedil;&ouml;z&uuml;m bulunmalıdır.&nbsp;</strong></p> <p>Katılımcılık, şeffaflık ve hesap verilebilirlik temelli bu hukuk devleti s&uuml;reci, bu afetler kadar yıkıcı sonu&ccedil;ları olabilecek komplo teorileri, yalan haberler ve manip&uuml;lasyonlara verilecek en demokratik cevap olacaktır.&rdquo;</p> <p>&nbsp;</p> <p>İKLİM KANUNU ZAMAN GE&Ccedil;İRİLMEDEN &Ccedil;IKARILMALI&nbsp;</p> <p>Candoğan, AB&rsquo;nin &ldquo;Yeşil Mutabakat&rdquo; ile 2050 yılında karbon n&ouml;tr hale gelme hedefini hatırlatarak, T&uuml;rkiye&rsquo;nin de kendi &ldquo;yeşil proje&rdquo;sini ortaya koyması gerektiğini ifade etti.&nbsp;</p> <p><strong>Bakanlık tarafından hazırlandığı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len İklim Kanunu taslağındaki bazı h&uuml;k&uuml;mlerin şimdiden g&uuml;ncelliğini</strong>&nbsp;yitirdiğini s&ouml;yleyen Candoğan, taslak ile kurulmak istenen &ldquo;İklim Değişikliği ve Hava Y&ouml;netimi Koordinasyon Kurulu&rdquo;nun da katılımcılıktan uzak bir yapı ile etkin &ccedil;alışma yeteneğinin sınırlı olduğunu vurguladı.&nbsp;</p> <p>TASLAĞIN &Ouml;L&Uuml; DOĞDUĞU G&Ouml;R&Uuml;LM&Uuml;ŞT&Uuml;R&nbsp;</p> <p>Candoğan, &ldquo;<strong>Bu kanun taslağının son yaşanan m&uuml;silaj tehdidi, orman yangınları ve seller ile &ouml;l&uuml; doğduğu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmektedir.</strong>&nbsp;<strong>Zaman yitirilmeksizin, konunun teknik uzmanları ile kanun yapma tekniğine hakim hukuk&ccedil;uların</strong>&nbsp;(AYM, Danıştay, Yargıtay ve TBB),&nbsp;<strong>alanda &ccedil;alışan &ccedil;evre hukuku akademisyenleri ile biraraya gelerek, yeni bir &ccedil;alışma yapmaları ve yıl bitmeden &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki yıllara dair yol haritasını &ccedil;izme ve uygulanma g&uuml;c&uuml;ne sahip bir iklim kanununun TBMM&rsquo;den ge&ccedil;irilmesi gerekmektedir</strong>&rdquo; dedi.&nbsp;</p> <p>TEMEL POLİTİKA ALANLARINDA YENİ YOL HARİTALARI HAZIRLANMALI</p> <p>&Uuml;lkenin başta enerji politikası olmak &uuml;zere, sanayi, turizm ve diğer temel politika alanlarında yeni strateji belgeleri, yol haritaları hazırlanmasını gerektiğini kaydeden Candoğan,&nbsp;<strong>&ldquo;İklim meselesini i&ccedil;ermeyen ve/veya ikincil g&ouml;ren mevcut politika, strateji belgeleri ge&ccedil;ersiz hale gelmiştir</strong>&rdquo; tespitinde bulundu. &nbsp;</p> <p>TERMİK SANTRALLER KAPATILMALI, PROJELER İPTAL EDİLMELİ&nbsp;</p> <p>Candoğan şu ifadeleri kullandı: &nbsp;</p> <p>&ldquo;Karbon salınımının 2050 yılına kadar ciddi bir oranda azaltılması i&ccedil;in, başta k&ouml;m&uuml;rl&uuml; termik santraller olmak &uuml;zere ciddi karbon salınımına sebep olan tesislerin, belli bir program dahilinde kapatılması, enerji &uuml;retiminde yenilenebilir enerjilere y&ouml;nelinmesi gerekmektedir. Yapılması planlanan t&uuml;m termik santral projeleri derhal iptal edilmeli, &ccedil;ok eski teknolojiyle ve mevcut &ccedil;evre y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;klerine dahi uymadan &ccedil;alışan termik santrallerden başlamak &uuml;zere, mevcut santrallerin kapatılması i&ccedil;in bir plan oluşturulmalıdır. Bu yapılmadığı,&nbsp;<strong>k&ouml;m&uuml;rl&uuml; termik santrallerden, fosil yakıta dayalı enerji &uuml;retiminden vazge&ccedil;ilmediği taktirde, yaşanacak afetler, daha sık ve daha şiddetli olarak tekrarlanacak ve t&uuml;m&uuml;yle insan hatası kaynaklı olduğu i&ccedil;in &ldquo;doğal afet&rdquo; tanımlaması kullanılamaz hale gelecek</strong>, a&ccedil;ılacak davalar kapsamında &ouml;denecek tutarlar nedeniyle Devlet&rsquo;e yeni mali y&uuml;kler doğacaktır.</p> <p>&Ouml;ZELLEŞTİRMELER KAMU HİZMETİNİ ZAYIFLATTI&nbsp;</p> <p>T&uuml;m bu s&uuml;re&ccedil;lerin inşası sırasında, 1980&rsquo;li yıllardan bu yana tesis edilen &ouml;zelleştirmelerle, kamu hizmeti y&uuml;r&uuml;t&uuml;m yetenek ve becerisinin zayıfladığını da g&ouml;rmeliyiz. S&uuml;rekli hale gelen orman yangınlarına, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden haberdar olunmasına, meteorolojik verilerle en sıcak g&uuml;n ve ayların yaşanmakta olduğunun bilinmesine rağmen, temmuz ve ağustos ayları i&ccedil;in daha etkili &ccedil;&ouml;z&uuml;mler &uuml;retilememesi d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;r&uuml;c&uuml;d&uuml;r. Bug&uuml;n yaşananlardan ders alınarak, hemen yarın, bir sonraki yangın d&ouml;nemi beklenmeksizin şimdiden kamu hizmetini en iyi şekilde yerine getirmeye y&ouml;nelik bir &ouml;rg&uuml;tlenmeye gidilmelidir.&nbsp;</p> <p>T&uuml;rkiye Barolar Birliği olarak, işin esasına dair değerlendirme ve tartışmaları uzmanlarına bırakmak, uzmanların bilgi, deneyim ve g&ouml;r&uuml;şleri doğrultusunda atılması gereken adımları hızlı, doğru ve hukuk devletine uygun bir şekilde atmak adına gerekli t&uuml;m d&uuml;zenlemelerin oluşturulmasına katkı vermek i&ccedil;in istekli ve g&ouml;n&uuml;ll&uuml; olduğumuzu, bir kez daha buradan t&uuml;m T&uuml;rkiye&rsquo;ye ifade etmek isteriz.&rdquo;</p>