<ul> <li>O, caminin eşiğinde durdu. Kendisini i&ccedil;eriye &ccedil;ağıran genel m&uuml;d&uuml;re&nbsp;<strong>&ldquo;Giremem, size sebebini anlatmak isterim&rdquo;</strong>&nbsp;dedi.</li> </ul> <p>İsmet &Ouml;zel&rsquo;in&nbsp;<strong>&ldquo;Ament&uuml;&rdquo;</strong>s&uuml;, benim şiir d&uuml;nyamın şahikasıdır.&nbsp;<strong>&ldquo;İman Ettim&rdquo;</strong>&nbsp;başlığı bile bu şiirin &ouml;zel ve biricik olduğuna kanıttır. Ament&uuml;;</p> <p><strong>&ldquo;İnsan eşref-i mahl&ucirc;kattır derdi babam bu s&ouml;z&uuml;n s&ouml;zler i&ccedil;inde bir yeri vardı&rdquo;</strong>&nbsp;diye başlar. &nbsp;Ve şu dizelerle nihayete erer:</p> <p><strong>&ldquo;Hayat d&ouml;rt şeyle kaimdir, derdi babam su ve ateş ve toprak ve r&uuml;zg&acirc;r. Ona kendimi sonradan ben ekledim pişirilmiş &ccedil;amurun zifiri korkusunu ham y&uuml;reğin p&uuml;t&uuml;rlerini ge&ccedil;tim g&ouml;vdemi alemlere zerkederek var oldum kayrasıyla Varedenin eşref-i mahl&ucirc;kat nedir bildim.&quot;</strong></p> <p>İnsan ya eşref-i mahlukattır (soylu, onurlu yaratık) ya da esfel-i safilin (aşağıların aşağısı, al&ccedil;akların al&ccedil;ağı). Soyluluk, mertlik ve yiğitlik eşref-i mahlukatın erdemlerindendir.&nbsp; Mert ve yiğidi erkek ismi sanmayın, insanı insan eden vasıflardandır. Soyluluk da aile ge&ccedil;mişi değil, mertlik ve yiğitliğin bir bedende hayat bulmasıdır.</p> <p>Ayasofya&rsquo;nın m&uuml;ze olarak kullanıldığı yıllardan birinde T&uuml;rkiye Cumhuriyeti&rsquo;nin en uzun s&uuml;reli genel m&uuml;d&uuml;r&uuml; olarak tarihe ge&ccedil;en biri vardı. Adı Mehmet &Ouml;zel&rsquo;di, K&uuml;lt&uuml;r ve Turizm Bakanlığı G&uuml;zel Sanatlar Genel M&uuml;d&uuml;r&uuml; idi. Mehmet &Ouml;zel, aslen &Ccedil;etmili idi, ama bir yanıyla da Karamanlıydı. Mill&icirc; G&ouml;r&uuml;ş&rsquo;&uuml;n Karaman&rsquo;daki en asil isimlerinden biri olan rahmetli Osman &Ouml;zel&rsquo;in ve benim can dostum, ANAP&rsquo;tan Karaman Belediye Başkanlığı i&ccedil;in aday g&ouml;sterilen iş insanı Bahattin &Ouml;zel&rsquo;in amcasıydı.</p> <p>Mehmet &Ouml;zel 1972-2001 arasında, 29 yılda 28 bakan ve 6 cumhurbaşkanı ile &ccedil;alıştı. Emekli olduktan sonra da Başbakanlık Sanat Danışmanı olarak g&ouml;rev yaptı.</p> <p>Mehmet &Ouml;zel, Namık Kemal Zeybek&rsquo;in K&uuml;lt&uuml;r ve Turizm Bakanı olduğu sırada İstanbul&rsquo;a geldi. D&ouml;nemin Ayasofya M&uuml;d&uuml;r&uuml;n&uuml; de yanına alarak, bir ikindi namazı sonrası, Ayasofya&rsquo;nın eklentisi olan ve ANAP H&uuml;k&uuml;meti tarafından&nbsp;<strong>&ldquo;Ayasofya&rsquo;yı ibadete a&ccedil;tık&rdquo;</strong>&nbsp;denilen b&ouml;l&uuml;mdeki caminin kapısında imamı bekledi.</p> <p>İmam gen&ccedil;ti aydındı, alimdi ve Mehmet &Ouml;zel&rsquo;i ismen biliyordu. Gen&ccedil; İmam o g&uuml;nlerde yaptığı bir a&ccedil;ıklama ile Cumhuriyet ve Milliyet başta olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok gazetenin manşetinde yer almıştı.&nbsp;<strong>&ldquo;Burası Ayasofya değil, ibadete a&ccedil;ılan yer padişahların at bağladığı yerdir. Bilet almadan beni değil, Fatih Sultan Mehmet gelse onu da biletsiz Ayasofya&rsquo;ya sokmazlar&rdquo;</strong>&nbsp;diye a&ccedil;ıklama yapmış, manşet olan bu s&ouml;zleri Namık Kemal Zeybek&rsquo;i zıvanadan &ccedil;ıkarmıştı. İmamın her an g&ouml;revden alınması bekleniyordu.</p> <p>Mehmet &Ouml;zel, gen&ccedil; imama,&nbsp;<strong>&ldquo;Biz hemşehriyiz&rdquo;</strong>&nbsp;dedi. Sonra devam etti:</p> <p><strong>&ldquo;Şimdi Ayasofya&rsquo;yı birlikte gezeceğiz. Bilet almayacaksın. Bizim gibi biletsiz gireceksin. Duydum ki Ayasofya&rsquo;ya bug&uuml;ne kadar hi&ccedil; girmemişsin.&rdquo;</strong></p> <p>Gen&ccedil; imam, yıllardır İstanbul&rsquo;daydı. Bir s&uuml;redir de Ayasofya&rsquo;nın eklentisi olan ve Ayasofya camisi denilen yerin resm&icirc; imam ve hatibiydi. Ger&ccedil;ekten Ayasofya&rsquo;ya girmemiş, Ayasofya&rsquo;nın i&ccedil;ini gezmemişti.</p> <p>G&uuml;zel Sanatlar Genel M&uuml;d&uuml;r&uuml;, Ayasofya M&uuml;zesi M&uuml;d&uuml;r&uuml; ve gen&ccedil; imam yan yana y&uuml;r&uuml;d&uuml;. Ayasofya&rsquo;nın girişinde imam bir adım geride kaldı. M&uuml;ze M&uuml;d&uuml;r&uuml; ve G&uuml;zel Sanatlar Genel M&uuml;d&uuml;r&uuml; i&ccedil;eriye girdi. İmam kapıda durdu. İmamın i&ccedil;eriye girmediğini sekiz on adım sonra fark eden G&uuml;zel Sanatlar Genel M&uuml;d&uuml;r&uuml; &Ouml;zel durdu, geriye d&ouml;nd&uuml; ve seslendi:</p> <p><strong>&ldquo;Haydi Hocam, seni bekliyoruz. Ayasofya&rsquo;yı birlikte gezeceğiz&rdquo;</strong>&nbsp;dedi.</p> <p>Gen&ccedil; imam, &ouml;n&uuml;nde y&uuml;ksek akım varmış gibi, kapının eşiğinde dikilmiş halde yanıt verdi:</p> <p><strong>&ldquo;Giremem, m&uuml;mk&uuml;n değil i&ccedil;eriye giremem. Size sebebini &ccedil;ıktığınızda anlatacağım.&rdquo;</strong></p> <p>Genel M&uuml;d&uuml;r ile M&uuml;ze M&uuml;d&uuml;r&uuml; Ayasofya turunu tamamlayıp &ccedil;ıktılar. Gen&ccedil; imam kendilerini eşikte bekliyordu. G&uuml;zel Sanatlar Genel M&uuml;d&uuml;r&uuml;, hemşehrisi imama sordu:</p> <p><strong>&ldquo;Seni tutan şey neydi ki i&ccedil;eriye girmedin?&rdquo;</strong></p> <p>Gen&ccedil; İmam İslam Tarihinde Hudeybiye olarak bilinen Hicret&rsquo;in 6, Miladi 628&rsquo;de meydana gelen olayı anlattı.</p> <p>Hz. Muhammed, bin 400 veya bin 500 m&uuml;sl&uuml;manla birlikte umre yapmak &uuml;zere Medine&rsquo;den Mekke&rsquo;ye doğru yola &ccedil;ıktı. M&uuml;sl&uuml;manlar ihramlarını giymiş, silahlarını yanlarına almamışlardı. Hz. Muhammet 20 kişilik bir grubu, Kureyşlilerin durumunu &ouml;ğrenmek &uuml;zere g&ouml;nderdi. Kureyşlilerin, savaşmak &uuml;zere m&uuml;ttefikleriyle g&ouml;r&uuml;şt&uuml;kleri bilgisi alındı. M&uuml;sl&uuml;manlar Hudeybiye&rsquo;ye geldiklerinde, m&uuml;şrikler, Res&ucirc;lullah&rsquo;ın niyetini ve bu husustaki kararlılığını anladıkları halde onları Mekke&rsquo;ye sokmamaya karar verdiler.</p> <p>M&uuml;şrikler, H&acirc;lid b. Vel&icirc;d kumandasında 200 kişilik bir s&uuml;vari birliğini Gam&icirc;m mevkiine g&ouml;nderdiler. Hz. Peygamber &ouml;nce Hır&acirc;ş b. &Uuml;meyye&rsquo;yi el&ccedil;i olarak yolladı; ancak el&ccedil;i &ccedil;ok k&ouml;t&uuml; şekilde karşılandı ve hatta &ouml;ld&uuml;r&uuml;lmek istendi. Daha sonra Hz. Osman el&ccedil;i olarak gitti, ama&ccedil;larının savaşmak değil sadece umre ziyareti yapmak olduğunu belirtti. Kureyşliler ona yakın ilgi g&ouml;sterdiler ve s&ouml;zlerini dinleyip kendisine emniyet i&ccedil;erisinde K&acirc;be&rsquo;yi tavaf edebileceğini bildirdiler.</p> <p>Hz. Osman,&nbsp;<strong>&ldquo;Hz. Peygamber tavaf etmeden ben asla tavaf edemem&rdquo;</strong>&nbsp;diyerek bunu reddetti. Bu s&ouml;ze &ccedil;ok &ouml;fkelenen ve Hz. Osman&rsquo;ın ayrılmasına izin vermeyen Mekkeliler onu &uuml;&ccedil; g&uuml;n yanlarında tuttular; bu arada onun şehit edildiği s&ouml;ylentileri M&uuml;sl&uuml;manlara kadar ulaştı. Bunun &uuml;zerine Res&ucirc;lullah, Bey&lsquo;at&uuml;rrıdv&acirc;n ile m&uuml;sl&uuml;manların Kureyş&rsquo;e karşı kanlarının son damlasına kadar &ccedil;arpışacaklarına dair s&ouml;z aldı. Bu haberi duyan Kureyşliler tel&acirc;şlanarak Hz. Osman&rsquo;ı hemen serbest bıraktılar ve ardından S&uuml;heyl b. Amr&rsquo;ı Mikrez b. Hafs ve Huveytıb b. Abd&uuml;luzz&acirc;&rsquo;nın refakatinde el&ccedil;i olarak g&ouml;nderdiler. Kısa bir tartışmadan sonra Hz. Ali&rsquo;nin kaleme aldığı barış antlaşması metni Hz. Peygamber ve S&uuml;heyl b. Amr tarafından imzalandı.</p> <p>Gen&ccedil; İmam,&nbsp;<strong>&ldquo;Hz. Osman, Hz. Peygamber Kabe&rsquo;yi tavaf etmeden ben asla tavaf etmem, demiş. Ben de burası m&uuml;sl&uuml;manlara ibadete a&ccedil;ılmadan i&ccedil;eriye giremem&rdquo;</strong>&nbsp;dedi</p> <p>Mehmet &Ouml;zel&rsquo;in i&ccedil; d&uuml;nyasında hemşehrisi gen&ccedil; imamın s&ouml;zleri nasıl yankılandı, Allah bilir? O gen&ccedil; imam Mahmut Toptaş Hoca idi. Mahmut Hoca, Hz. Osman&rsquo;ın soylu tavrını g&ouml;stermişti. Bir s&uuml;re sonra başka bir g&ouml;reve atanacaktı. Ama Hz. Osman&rsquo;ın soylu davranışını sergilemiş, ibadete a&ccedil;ılıncaya kadar Ayasofya&rsquo;nın eşiğinden i&ccedil;eriye adımını atmamıştı.</p> <p>Aşağıdaki dizeler de İsmet &Ouml;zel&rsquo;in Ament&uuml; şiirindendir.</p> <p><strong>&ldquo;Dilce susup bedence konuşulan bir &ccedil;ağda biliyorum kolay anlaşılmayacak kanatları kara f&uuml;cur &ccedil;i&ccedil;ekleri a&ccedil;mış olan d&uuml;nyanın yanık yağda boğulan yapıların arasında delirmek hakkını elde bulundurmak.&rdquo;</strong></p> <p>Soyluluk, mertlik veya yiğitlik erdemdir. Eşref-i mahlukatın vasıflarındandır. Adam olmak, adam kalmak kolay mı? Allah, Hz. Osman&rsquo;ı &ouml;rnek alan soylu M&uuml;sl&uuml;manları aramızdan eksik etmesin. İnsan eşref-i mahl&ucirc;kattır, ben tanığıyım.</p> <p>Mehmet &Ouml;zel, 30 Ocak 2017&rsquo;de, 85 yaşında vefat etti. Allah rahmet eylesin.</p>