<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı&#39;nın okunmasıyla başlayan programa Rekt&ouml;r Prof. Dr. Namık Ak, Kıbrıs Gazileri, &uuml;niversite personeli ve &ccedil;ok sayıda davetli katıldı.</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><strong><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">&quot;Kıbrıs, y&uuml;zyıllar boyunca T&uuml;rk h&acirc;kimiyetinde kalmış g&uuml;zide bir vatan toprağıdır&quot;</span></span></span></strong></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Programın a&ccedil;ılış konuşmasını yapan Rekt&ouml;r Namık Ak, &quot;1571 yılında Sultan II. Selim&rsquo;in emriyle Lala Mustafa Paşa tarafından fethedilen Kıbrıs, y&uuml;zyıllar boyunca T&uuml;rk h&acirc;kimiyetinde kalmış g&uuml;zide bir vatan toprağıdır. Kıbrıs, Venediklilerden alınınca Doğu Akdeniz ticaret yolları ile birlikte Mısır, Suriye ve Anadolu kıyılarının g&uuml;venliği sağlanmıştır. Anadolu&rsquo;dan pek &ccedil;ok T&uuml;rk ailesi de buraya yerleştirilmiştir.&quot; dedi. </span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Osmanlı Devleti&rsquo;nin Kıbrıs&rsquo;taki kesin h&acirc;kimiyetinin 1878&rsquo;e kadar devam ettiğini belirten Rekt&ouml;r Namık Ak, &quot;Bu tarihlerde ger&ccedil;ekleşen Osmanlı-Rus Harbindeki yenilgi nedeniyle Kıbrıs, İngilizlere kiralanmıştır. 1914&rsquo;te Birinci D&uuml;nya Savaşı&rsquo;nın &ccedil;ıktığı yıl ise İngiltere, Kıbrıs&rsquo;ı ilhak etmiştir. 1923&rsquo;te Lozan Antlaşmasıyla T&uuml;rkiye, Ada&rsquo;nın İngiltere&rsquo;ye ilhakını kabul etmiştir. 1925&rsquo;te ise İngiltere Kıbrıs&rsquo;ı Kraliyet Kolonisi haline getirmiştir. 1931 yılında Rumların ENOSİS yani Yunanistan ile birleşme isyanları başlamış ve 1950&rsquo;de Makarios, Kıbrıs Rumlarının lideri olmuştur. 1960&rsquo;ta Kıbrıs&rsquo;ta bir Cumhuriyet kurulmuş, T&uuml;rkler ve Rumlar ortak bir devletin &ccedil;atısı altında toplanmıştır. Kıbrıs Anayasası hazırlanmış, Makarios cumhurbaşkanı, Dr. Fazıl K&uuml;&ccedil;&uuml;k ise cumhurbaşkanı yardımcısı olmuştur. Bu devletin varlığından rahatsız olan ve h&acirc;kimiyeti adadaki T&uuml;rklerle paylaşmak istemeyen Rumlar 1963&rsquo;te tarihe Kanlı Noel olarak ge&ccedil;en katliamı ger&ccedil;ekleştirmiştir. Ada&rsquo;da Rum tahriklerinin devam etmesi &uuml;zerine T&uuml;rkiye, 1964 ve 1967&rsquo;de Kıbrıs&rsquo;a m&uuml;dahale i&ccedil;in harekete ge&ccedil;miş ancak Amerika&rsquo;nın araya girmesi, dış d&uuml;nyadan destek bulunamaması ve şartların m&uuml;sait olmaması gibi &ccedil;eşitli nedenlerle bu harek&acirc;t yapılamamıştır.&quot; şeklinde konuştu.</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Rekt&ouml;r Namık Ak konuşmasını ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: &quot;15 Temmuz 1974&rsquo;te Yunanistan&rsquo;daki darbecilerin katkısıyla Makarios devrilerek Nikos Sampson cumhurbaşkanı ilan edilmiştir. Kıbrıs&rsquo;ın Yunanistan&rsquo;a ilhakı yeniden g&uuml;ndeme gelmiştir. T&uuml;rk Ordusu bunu &ouml;nlemek i&ccedil;in 20 Temmuz ve 14 Ağustos 1974 tarihlerinde Birinci ve İkinci Kıbrıs Barış Harek&acirc;tlarını başlatmış ve başarıyla sonu&ccedil;landırmıştır. B&uuml;lent Ecevit&rsquo;in başbakanlığında Prof. Dr. Necmettin Erbakan&rsquo;ın başbakan yardımcısı ve devlet bakanlığı g&ouml;revini yaptığı 37. H&uuml;k&uuml;met ortaya koyduğu siyasi iradeyle Kıbrıs sorununun &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml;n&uuml; sağlamış, Ada&rsquo;daki T&uuml;rklerin hak ve menfaatlerini koruma altına almıştır. 13 Şubat 1975&rsquo;te Kıbrıs T&uuml;rk Federe Devleti, 15 Kasım 1983&rsquo;te de Kuzey Kıbrıs T&uuml;rk Cumhuriyeti kurulmuştur. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde de T&uuml;rkiye Cumhuriyeti Devleti, Kıbrıs meselesini yakından takip etmekte ve Kıbrıs T&uuml;rklerinin menfaatlerini korumada taviz vermemektedir.&quot;</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Program Rekt&ouml;r Namık Ak&#39;ın a&ccedil;ılış konuşmasının ardından Kıbrıs Barış Harekatı konulu belgesel g&ouml;sterimi ile devam etti. Ardından Karaman Muharip Gaziler Derneği Başkanı Behi&ccedil; Baş ile Kıbrıs Gazileri Mustafa Kol, Mevl&uuml;t S&ouml;nmez, Ali &Ouml;zcan ve Mehmet D&ouml;kmen sahneye gelerek seyircileri selamladılar. </span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Programda gaziler adına s&ouml;z alan T&uuml;rkiye Muharip Gaziler Derneği Karaman Şube Başkanı Behi&ccedil; Baş, &quot;Yunanistan tarafından desteklenen Rumlar 15 Temmuz 1974&#39;te Kıbrıs&#39;ta kanlı bir darbe ger&ccedil;ekleştirerek idareyi ele almışlar ve Kıbrıslı T&uuml;rklerin de s&ouml;z sahibi oldukları Kıbrıs Cumhuriyetini sona erdirmişlerdir. Bu darbeyle Ada&#39;nın Yunanistan&#39;a bağlanmasının yolu a&ccedil;ılmıştır. Yunan ve Rum darbesinin bir amacı Kıbrıslı T&uuml;rkleri tamamen yok etmek, diğer bir amacı da T&uuml;rkiye&#39;yi Ege Denizi ile birlikte Akdeniz&#39;den kuşatarak tecrit etmekti. T&uuml;rk Silahlı Kuvvetleri 20 Temmuz 1974 g&uuml;n&uuml; havadan, karadan ve denizden başarılı bir harekat icra ederek Kıbrıs&#39;taki darbeyi bertaraf etmiş ve Kıbrıs T&uuml;rklerini katliamdan kurtarmıştır. Bu harekatta Kıbrıs T&uuml;rk&#39;&uuml; ve onun kahraman m&uuml;cahitleri canları pahasına savaşarak Mehmet&ccedil;iğe her t&uuml;rl&uuml; desteği vermiştir. B&ouml;ylece Ada&rsquo;da barış ve istikrar yeniden sağlanmıştır.&quot; dedi.</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Behi&ccedil; Baş&#39;ın konuşmasının ardından gazilere Rekt&ouml;r Namık Ak tarafından onurluk takdimi yapıldı. Sonrasında &#39;47. Yılında Kıbrıs Barış Harekatı&#39; konulu panele ge&ccedil;ildi. </span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Oturum y&ouml;nlendiriciliğini Atat&uuml;rk İlkeleri ve İnkılap Tarihi B&ouml;l&uuml;m Başkanı ve Edebiyat Fak&uuml;ltesi Dekan Yardımcısı Do&ccedil;. Dr. Alaattin Uca&#39;nın yaptığı panele Edebiyat Fak&uuml;ltesi &Ouml;ğretim &Uuml;yesi ve Sosyal Bilimler Meslek Y&uuml;ksekokulu M&uuml;d&uuml;r&uuml; Do&ccedil;. Dr. Erol Y&uuml;ksel ile Edebiyat Fak&uuml;ltesi Sosyoloji B&ouml;l&uuml;m&uuml; &Ouml;ğretim &Uuml;yesi Do&ccedil;. Dr. Mehmet &Ccedil;akır konuşmacı olarak katıldı. </span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Panelde ilk olarak s&ouml;z alan Do&ccedil;. Dr. Erol Y&uuml;ksel, &#39;Kıbrıs Barış Harek&acirc;tına Kadar Kıbrıs Sorununun Tarihi Gelişimi&#39; konulu sunumu kapsamında Kıbrıs&rsquo;ın Fethi ve Ada&rsquo;da Osmanlı Y&ouml;netimi, Ada&#39;nın İngiliz Y&ouml;netimine Devri ve Y&ouml;netimi, Kıbrıs&rsquo;ta Sorunun Başlangıcı, II. D&uuml;nya Savaşı&rsquo;ndan Sonra Kurulan &Ouml;rg&uuml;tler, Kıbrıs Sorunu&rsquo;nun Uluslararası Boyut Kazanması, Kıbrıs Cumhuriyeti&rsquo;nin Kuruluşu gibi pek &ccedil;ok konu hakkında a&ccedil;ıklamalarda bulundu.</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Do&ccedil;. Dr. Y&uuml;ksel, &quot;Osmanlı Devleti &ouml;ncesi Kıbrıs&rsquo;ta insanlık tarihi, Anadolu yarımadasıyla paralellik g&ouml;sterir. Ada&rsquo;da ilk insan yerleşimi M.&Ouml;. 7000-6500 yıllarında başlar. Neolitik &ccedil;ağa ait kazı buluntularda Kıbrıs ile Anadolu keramikleri arasında &ccedil;ok yakın benzerlikler g&ouml;r&uuml;l&uuml;r. M.&Ouml; 2300 yılına doğru Anadolu&rsquo;dan Kıbrıs&rsquo;a bir kavmin g&ouml;&ccedil; ederek yerleştiği bilinmektedir. Kıbrıs&#39;a&nbsp; M.&Ouml; 1500 yılından M.S 1500 yılına kadar ge&ccedil;en 3 bin yıllık s&uuml;re&ccedil;te sırasıyla Mısırlılar, Hititler, Akalar, Dorlar, Asurlar, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Memluklular, Venedikliler yerleşmiştir. 1517 yılında Mısır&rsquo;ın fethinden sonra Osmanlılar i&ccedil;in Kıbrıs&rsquo;ın fethi ka&ccedil;ınılmaz olmuştur.&quot; dedi.</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Do&ccedil;. Dr. Y&uuml;ksel, Kıbrıs sorununun 1821 Mora isyanıyla başladığını belirterek, &quot;Diğer adalarda olduğu gibi Kıbrıs Rumları da bağımsız bir Yunanistan devleti kurmak d&uuml;ş&uuml;ncesine kapılmışlardır. Metropolitlerinin teşvikleri ile Başpiskopos Kipriyanus&rsquo;nun liderliğinde Kıbrıs&rsquo;ta bir ayaklanma planlanmıştır. Dimitri adlı bir Rum&rsquo;un ihbarı &uuml;zerine Muhassıl K&uuml;&ccedil;&uuml;k Mehmet kiliselere baskın d&uuml;zenleterek bu ayaklanmayı &ouml;nlemiş ve liderlerini idam ettirerek ağır şekilde cezalandırmıştır. Bu sırada Muhassıl K&uuml;&ccedil;&uuml;k Mehmet&rsquo;in takibatından kurtulan Tremituşa papazı Spiridon, Arhimandrit Teofios, Yoanikois Roma&rsquo;da bir araya gelerek 6 Aralık 1821 tarihinde Nikola Teoseus liderliğinde bir ENOSİS Manifestosu yayınlamışlardır.&quot; şeklinde konuştu.</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Konuşmasının devamında Kıbrıs Sorunu&rsquo;nun uluslararası boyut kazanması konusuna da vurgu yapan Do&ccedil;. Dr. Y&uuml;ksel, &quot;Sorun uluslararası meseleye d&ouml;n&uuml;şmeden &ouml;nce 15-22 Ocak 1950 tarihinde Kıbrıs Ortodoks Kilisesi tarafından Ada&rsquo;da ENOSİS referandumu yaptırılır. T&uuml;rkler bunu protesto eder. Rumlardan 224 bin kişi katılır ve 215 bin evet &ccedil;ıkar. İmza kampanyası şeklinde ger&ccedil;ekleşen bu plebisiti İngiltere tanımaz. 16 Ağustos 1954 tarihinde Yunanistan&rsquo;ın Birleşmiş Milletlere m&uuml;racaatla, Ada&rsquo;da self-determination istemesiyle birlikte Kıbrıs meselesi uluslararası bir boyut kazanır.&quot; dedi.</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Do&ccedil;. Dr. Erol Y&uuml;ksel&#39;in ardından s&ouml;z alan Do&ccedil;. Dr. Mehmet &Ccedil;akır ise Kıbrıs Barış Harekatının başladığı g&uuml;n TBMM&#39;de ger&ccedil;ekleşen konuşmalar hakkında bilgilendirmelerde bulundu.</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><strong><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">&quot;Krizin Evreleri&quot;</span></span></span></strong></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Do&ccedil;. Dr. &Ccedil;akır 1974 yılının temmuz ayında meydana gelen krizin evrelerine değinerek şunları s&ouml;yledi: &quot;S&uuml;re&ccedil;; 15 Temmuz 1974 Rum Y&ouml;netimi Başkanı Makarios&#39;a karşı darbe yapılması, 17 Temmuz Başbakan B&uuml;lent Ecevit&#39;in Londra ziyareti, 20 Temmuz T&uuml;rkiye&#39;nin Kıbrıs&#39;a askeri m&uuml;dahalesi, 22 Temmuz I. Ateşkesin sağlanması, 25-30 Temmuz I. Cenevre Konferansı&#39;nın toplanması ve deklarasyonun imzalanması, 8-14 Ağustos II. Cenevre Konferansının toplanması ve sonu&ccedil; alınmaması, 14-16 Ağustos I. Askeri Harekatın Devamı ve Kıbrıs&#39;ın &uuml;&ccedil;te birlik kısmının kontrol&uuml;, 16 Ağustos 1974 Ateşkesin sağlanması ve krizin sonu&ccedil;lanması şeklindedir.&quot; </span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Do&ccedil;. Dr. &Ccedil;akır konuşmasının devamında TBMM&#39;de o akşam Başbakan B&uuml;lent Ecevit ve Meclis&rsquo;te grubu bulunan partilerden bazı isimlerin konuştuğunu belirterek, &quot;Her konuşmacının coşkuyla alkışlandığı oturumda verilen, s&ouml;ylenen, ikaz edilen ve ortaya konan ana fikir t&uuml;m konuşmacılarda aynıdır; ENOSİS&#39;e engel olmak i&ccedil;in Kıbrıs&#39;ta kurulacak bir T&uuml;rk Devletinin gerekliliği, bunun i&ccedil;in ise Mehmet&ccedil;iğin sınır &ouml;tesi operasyonudur. G&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; &uuml;zere TBMM ulusal b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; ve soydaşlarımızı tehdit eden kriz karşısında tek v&uuml;cut halinde durmayı bilmiş, milli meselelerin siyasi rantlara kurban edilmeyeceğinin &ouml;rneğini t&uuml;m d&uuml;nyaya g&ouml;stermiştir.&quot; dedi.</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Panelde son olarak s&ouml;z alan Do&ccedil;. Dr. Alaattin Uca &#39;Kıbrıs&#39;ın &Ouml;nemi ve Kıbrıs Barış Harekatının Sebebi&#39; hakkında a&ccedil;ıklamalarda bulundu.</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><strong><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">&quot;Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs&#39;taki T&uuml;rk toplumu yok olmaktan kurtuldu&quot;</span></span></span></strong></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Do&ccedil;. Dr. Uca, &quot;T&uuml;rkiye bir ay i&ccedil;erisinde Birinci ve İkinci Barış Harekatlarıyla Magosa-Lefkoşa &ccedil;izgisine ulaşarak Ada&rsquo;nın y&uuml;zde 38&#39;ini kontrol altına almış ve T&uuml;rkler i&ccedil;in g&uuml;venli bir b&ouml;lge oluşturmuştur. T&uuml;rk ordusu iki aşamada ger&ccedil;ekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatında 35 subay, 41 astsubay, 421 erbaş ve er ile 1 sivil iş&ccedil;i olmak &uuml;zere 498 şehit vermiştir ve 550 askerin de yaralandığı bilinmektedir. Kıbrıs T&uuml;rk toplumu da 70&#39;i m&uuml;cahit olmak &uuml;zere 340 şehit ve bin 200 civarında yaralı vermiştir. Yunanistan ve Rum kesiminin kaybı ise 4 bin can kaybı ve 12 bin yaralı olmuştur. Kıbrıs Barış Harekatıyla Kıbrıs&#39;taki T&uuml;rk toplumu yok olmaktan ve haritadan silinmekten kurtularak kendine ait olan vatan topraklarına kavuşmuştur. Ayrıca farklı siyasi d&uuml;ş&uuml;ncelere sahip iki partinin bir araya gelerek T&uuml;rkiye Cumhuriyeti Devletinin yaptığı en kapsamlı sınır dışı harekatı ger&ccedil;ekleştiren h&uuml;k&uuml;met olması da takdire şayan bir durumdur.&quot;</span></span></span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><strong><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">&quot;15 Kasım 1983&#39;te Kuzey Kıbrıs T&uuml;rk Cumhuriyeti kurulmuştur&quot;</span></span></span></strong></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="background-color:white"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,serif"><span style="font-size:11.5pt"><span style="font-family:&quot;Arial&quot;,sans-serif"><span style="color:black">Do&ccedil;. Dr. Uca,&nbsp; &quot;Kıbrıs Barış Harekatı ile Ada iki toplumlu ve iki kesimli bir hal almıştır.&quot; diyerek s&ouml;zlerini ş&ouml;yle noktaladı: &quot;1975&#39;te kurulan T&uuml;rk Federe Devleti&#39;nin Başkanı Rauf Denktaş 1974&#39;ten 1983&#39;e kadar iki kesimli bu yapıyı kabul ettirmeye &ccedil;alışmışsa da bu yolda ilerleme sağlanamamıştır. Yunanistan ve Kıbrıs Rum Y&ouml;netimi hep T&uuml;rkleri yok sayan bir planı savunmuştur. Karşı taraf bu d&uuml;ş&uuml;ncede olduğu i&ccedil;in yapılan g&ouml;r&uuml;şmeler sonu&ccedil;suz kalmıştır. 17 Haziran 1983&#39;te Kıbrıs T&uuml;rk Federe Meclisi, Kıbrıslı T&uuml;rklerin kendi kendini y&ouml;netme hakkını ilan etmiştir. 15 Kasım 1983&#39;te Kuzey Kıbrıs T&uuml;rk Cumhuriyeti kurulmuştur. 24 Nisan 2004&#39;te Annan Planı &ccedil;er&ccedil;evesinde yapılan referandumda Kıbrıs T&uuml;rk halkı iki kesimin birleşmesini kabul ederken Rum tarafı planı reddetmiştir. 1 Mayıs 2004&#39;te Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs Cumhuriyeti adına Avrupa Birliği &uuml;yesi olmuştur. Bundan sonra T&uuml;rkiye, Kıbrıs ile daha &ccedil;ok ilgilenmeli, iletişim kanalları geliştirilmeli ve 20 Temmuz Milli Bayram ilan edilmelidir. T&uuml;rkiye Cumhuriyeti Devleti ve Kuzey Kıbrıs T&uuml;rk Cumhuriyetinin Akdeniz&#39;deki hak ve menfaatlerinden taviz verilmemelidir.&quot; </span></span></span></span></span></span></p>