?Tarım
sektöründe kooperatiflerin işlevi hayati önemdedir. ?Tarım ekonomisinin en
büyük buluşu? olarak gösterilen tarım kooperatifleri, ülkemizin tarımsal
örgütlenmesi ve çiftçinin ekonomiden alabildiği pay ve ekonomik gücü
düşünüldüğünde daha sıkı sarılmamız gereken, tarımsal üretime, pazarlamaya,
tarımsal finansmana daha çok dâhil etmemiz gereken bir buluştur. Kooperatifler,
ülkemiz özelinde bakıldığında planlı üretim, sektörde yenilenme (teknolojik
yenilenme, sermaye biriktirme vb.) ihtiyacının karşılanabilmesi, ürün üzerinden
oluşan katma değerin hakça bölüşülebilmesi, tarla ve market makas açıklığının
daraltılabilmesi gibi daha da uzatılabilecek ülkemize has meselelerin
çözülebilmesi için bir seçenek değil mecburiyettir. Pancar üretmek için bir araya
gelip kooperatif çatısı altında buluşanlar, sadece üretmenin, maliyetleri
düşürmenin günümüz ekonomik düzeninde refaha kavuşmak için yetmediğini, bir
adım daha atılması gerektiğini, tarlanın tapanın, bağın bahçenin, meranın
ağılın ötesine de geçmek gerektiğini biliyorlar, bir olurlarsa, bir dururlarsa
her alanda kendilerine alan açabileceklerine inanıyor ve cesaretle ben de varım
diyorlar. İşte o zaman pancarla ilişkisi market rafına kadar kesilmiyor. O
pancar önce şeker, sonra çikolata, bisküvi oluyor. Bir pakete giriyor, tüketici
elini uzatıp alabiliyor. Ayçiçeği ekmek istiyor, önce fabrikasını kurabiliyor,
sonra istediği kadar ekebiliyor. Patateste üretebilirim diyor, tesislerini
kuruyor, pazarını buluyor, ülkede pazar lideri olabiliyor. Pancarın hiçbir
gramının israfına gönlü elvermiyor, pancarın melasından etanol üretip, salgında
dezenfektanın hem kedisini hem hammaddesini milletinin sağlığı için arz
edebiliyor? diyen Genel Başkan Recep Konuk, Uluslararası Kooperatifler Günü dolayısıyla bir
mesaj yayınladı.
TARIM
EKONOMİSİNİN EN BÜYÜK BULUŞU TARIM KOOPERATİFLERİDİR
Uluslararası
Kooperatifler Günü dolayısıyla yayınladığı mesajında kooperatif kelimesinin iş
birliği anlamına geldiğini belirten 25. ve 26. Dönem AK Parti Karaman
Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, ?bugün, iş birliği
yaparak kooperatif çatısı altında bir araya gelenlerin günü, Uluslararası
Kooperatifler Günü. Bu günü, daha çok insanın işbirliği yaparak, daha çok
üretmelerine, daha ucuz tüketmelerine, kültür ve sanatta yaratıcılıklarını daha
çok geliştirmelerine, ekonomide, sosyo-ekonomik hayatta, kültürel faaliyetlerde
etkin olmalarına, birlikte hareket ederek refah seviyelerini yükseltebilmelerine
vesile olması dileğiyle kutluyorum. Kooperatifler işlevsel açıdan, ?bireylerin
tek başına yapamayacakları veya birlikte yapmalarında yarar bulunan işleri yapmak
üzere dayanışma suretiyle güçlerini bir araya getirmeleridir? şeklinde
tanımlanıyor. Kooperatif organizasyonların ortaya çıkışının da üstlendikleri
işlevin de anahtar kelimesi, bireylerin tek başlarına yapamayacakları işleri el
ele vererek yapabilmelerini sağlamaktır. Bu işlev ucuz tüketmek, maliyetine
konut sahibi olmak, nitelikli eğitim almak gibi kooperatiflerin aktif olduğu
sektör ve alanlarda önemlidir, ancak tarım sektöründe kooperatiflerin işlevi
hayati önemdedir. ?Tarım ekonomisinin en büyük buluşu? olarak gösterilen tarım
kooperatifleri, ülkemizin tarımsal örgütlenmesi ve çiftçinin ekonomiden
alabildiği pay ve ekonomik gücü düşünüldüğünde daha sıkı sarılmamız gereken,
tarımsal üretime, pazarlamaya, tarımsal finansmana daha çok dâhil etmemiz
gereken bir buluştur. Bu konuda niçin sorusunun cevabı bellidir. 3 milyonun
üzerinde tarımsal işletmemizin ortalama arazi büyüklüğü 61 dekardır. Yaklaşık 2
milyon çiftçi ailesinin arazi büyüklüğü 50 dekarın altındadır. Rekabet
ettiğimiz Fransa?da çiftçi başına ortalama arazi büyüklüğü 521, Hollanda?da
249, Almanya?da 457, İngiltere?de 538 dekardır. Keza, 2 milyon 145 bin ahır ve
çiftlik olan ülkemizde yaklaşık 1,3 milyon ahırdaki büyükbaş sayısı 1 ila 4
arasındadır. Yani hem hayvan sayısına hem arazi büyüklüğüne bakıldığında tek
tek yapılan üretim, ülkemizde ne alırken kazanmaya ne de satarken kazanmaya
müsait bir manzara arz etmiyor üretici için. Bu zaafların çözümü işte o
buluştadır. Kooperatifler ülkemiz özelinde bakıldığında planlı üretim, sektörde
yenilenme (teknolojik yenilenme, sermaye biriktirme vb.) ihtiyacının
karşılanabilmesi, ürün üzerinden oluşan katma değerin hakça bölüşülebilmesi,
tarla ve market makas açıklığının daraltılabilmesi gibi daha da uzatılabilecek
ülkemize has meselelerin çözülebilmesi için bir seçenek değil, mecburiyettir?
diye konuştu.
KOOPERATİF ÇATISI ALTINDA GÜÇ BİRLİĞİ YAPILDIĞINDA
ÇİFTÇİ KATMA DEĞERE ORTAK OLUR, DAHA ÇOK KAZANIR
?Niçin kooperatifçilik? sorusu kadar önemli
olan bir diğer sorunun ise ?nasıl bir kooperatifçilik? sorusu olduğunu belirten
Başkan Recep Konuk, ?tarımsal üretim aslında bedensel
efor gerektiren kısmı hariç üreticiyi zorlamayan, maharetini sergilediği, en
iyi bildiği ve yaptığı iştir. Neticede tohumla toprağı buluşturur, olgunlaşan
ürünü hasat eder. İşin zor kısmı, üretmekten daha zor kısmı, işi karmaşık hale
getiren tarlanın ve ahırın dışındaki işleyiş ve süreçlerdir. Talebi olan ürünün
ekimi, finansman, pazarlama ve ürün üzerinden oluşan katma değerin bölüşümü,
çiftçinin müdahil olamadığı süreçlerdir.
Tarımsal üretimde
çiftçi açısından süreç basitçe şöyle işler;
1- Üretim kararının verilmesi
2- Ne üreteceğinin belirlenmesi
3- Tohum, gübre gibi girdilerin nereden ve nasıl temin edileceği
4- Hasada kadar yapılacak masrafların finansmanının nasıl sağlanacağı
5- Hasadı yapılan ürünün kime ve nereye satılacağı
İstisnaları hariç
bizim sistemimizde bütün bu süreçlerde çiftçi tek başınadır. Ne üreteceğine bir
önceki senenin ürün fiyatları ya da geleneksel üretim alışkanlıkları üzerinden
karar verir. Hasada kadar finansmanı ya birikimi varsa ki genellikle yoktur,
kendi imkânlarıyla sağlar, gübre bayisine, yemciye, akaryakıt istasyonuna,
hasatta ödenmek üzere esnafa borçlanır ya da banka kredisi kullanır. Genelde
alıcısı belli olmayan, yani açığa ekimin yaygın olduğu sistemimizde çiftçi
dayanma gücüyle orantılı olarak ürününü arzın aynı anda çok yoğun olduğu bir
dönemde ağırlıklı olarak tüccara, bireysel olarak anlık iyi fiyattan aslında
arzın daraldığı döneme göre oldukça düşük fiyattan satar. Ürünün satışından
sonra da üreticinin ürün ile ve ürün üzerinden oluşan katma değer ile ilişkisi
kesilir. Ürün, üreticinin elinden 1 liraya çıkıp 2 liraya satılsa da 1 liraya
çıkıp 5 liraya satılsa da ya da işlenip mamul ürün haline getirilip 10 liraya pazarlansa
da oluşan artı değerden çiftçi faydalanamaz. Nasıl bir kooperatifçilik
sorusunun cevabı işte bu süreci tersine çevirecek kooperatifçiliktir. Yani, ne
üreteceğine karar verirken çiftçiyi yalnız bırakmayan bir kooperatif. Ortağının
ürettiğini alıp işleyen veya pazarlayan bir kooperatif. Üretim girdilerini
toplu alımın gücüyle ucuz ve vadeli temin eden bir kooperatif. Ürünü pazarlayan
ya da işleyen ve tarladan sonra da ürün üzerinden oluşan katma değere ortağını
ortak eden bir kooperatif. Yani üretim maliyetlerini düşüren, satış hasılatını
arttırırken kuracağı organizasyonla aracıları aradan çıkarıp tüketiciye de
kazandıran bir kooperatif. Yaptık, biliyoruz. İşbirliği yapınca, halis bir
niyet, kesintisiz bir gayret ama en önemlisi ben değil biz diyebilmek. Pancar
üretmek için bir araya gelip kooperatif çatısı altında buluşanlar, sadece
üretmenin, maliyetleri düşürmenin günümüz ekonomik düzeninde refaha kavuşmak
için yetmediğini, bir adım daha atılması gerektiğini, tarlanın tapanın, bağın
bahçenin, meranın ağılın ötesine de geçmek gerektiğini biliyorlar, bir
olurlarsa, bir dururlarsa her alanda kendilerine alan açabileceklerine inanıyor
ve cesaretle ben de varım diyorlar. İşte o zaman pancarla ilişkisi market
rafına kadar kesilmiyor. O pancar önce şeker, sonra çikolata, bisküvi oluyor.
Bir pakete giriyor, tüketici elini uzatıp alabiliyor. Ayçiçeği ekmek istiyor,
önce fabrikasını kurabiliyor, sonra istediği kadar ekebiliyor. Patateste
üretebilirim, diyor, tesislerini kuruyor, pazarını buluyor, ülkede pazar lideri
olabiliyor. Pancarın hiçbir gramının israfına gönlü elvermiyor, pancarın
melasından etanol üretip, salgında dezenfektanın hem kedisini hem hammaddesini
milletinin sağlığı için arz edebiliyor. Tek başınaysan süt sadece çiğ süttür.
Tek başına yapamayacaklarını bir araya gelerek yapmaya karar verdiysen ve adım
attıysan süt artık yoğurttur, tereyağıdır, peynirdir, ayrandır ve hala
senindir. Tek başınaysan koyun, kuzu, dana, inek karkas ettir. Kooperatif
çatısı altında güç birliği yaptıysan yemini dert etmezsin, sucuğu, salamı,
pastırmayı, kavurmayı, döneri sen sofralara ulaştırırsın. Elmayla ilişkin,
dalından kopunca kesilmez, rafta meyve suyu olur, artı değeri seni bulur?
ifadelerini kullandı.
KOOPERATİFÇİLİK, TÜKETİCİYE DAHA UYGUN FİYATLARLA
ÜRÜNE ULAŞMA İMKÂNI SAĞLAR
Genel Başkan Recep
Konuk, mesajını şu cümlelerle tamamladı: ?Şimdi vakit, tarım ekonomisin en
büyük buluşu tarım kooperatiflerini, üretirken maliyetleri düşürecek, ürünü
satarken de üreticiyi refaha taşıyacak, aracıları aradan çıkarıp tüketiciye de
kazandıracak iki işlevini de eksiksiz yerine getirecek şekilde tüm ülke
sathında ve her ürün gurubunda yaygınlaştırma vaktidir. Çünkü zaman zaman
üreten de tüketen de fiyatlardan şikâyetçi oluyor. Tüketici yüksek fiyattan,
üretici düşük fiyattan rahatsız oluyor. Tek başına bu durum bile bir yerlerde
yanlış giden bir şeylerin olduğunun göstergesidir. Ortada bir sonuç var, bu
sonucu herkesi memnun edecek şekilde değiştirmek için sebeplere dokunmamız
gerekir. Değiştiremeyeceğimiz unsurlar var. Mesela toprak miktarı, mesela
tarımsal nüfus, mesela işletme büyüklükleri, mesela iklim. Ancak şunu unutmamak
lazım, bazı ürün guruplarında tarla raf fiyat farkının %200-300?leri bulduğu
bir sistemde herkese rahatsızlık veren sonucun sebebi zaten bu
değiştiremediklerimiz değil, bilakis değiştirebileceklerimizdir. Mesela
dekardan daha iyi verim alabiliriz. Nasıl? Daha iyi tohum, daha iyi üretim
teknikleri ile. Mesela geçtiğimiz yıllarda soğanda, önceki yıllarda başka başka
ürünlerde olduğu gibi arzda konjonktürel şoklarla karşılaşmayabiliriz. Nasıl?
Sözleşmeli ve planlı üretimle. Mesela, nadasa bırakma veya ürünün tarlada
kalması gibi arzı daraltan durumları yaşamayabiliriz. Nasıl? Pazarlama problemlerine
çözüm bularak. Mesela, tarla raf fiyat farkını azaltabilir, tüketicinin daha
uygun fiyatlarla ürüne ulaşmasını, çiftçinin üründen daha çok kazanmasını
sağlayabiliriz. Nasıl? Çiftçi ile tüketici arasındaki aktör sayısını azaltarak.
Yani üreticiyi bir araya getirip pazarlama sürecine dâhil ederek. Mesela
çiftçinin maliyetlerini düşürebilir, gelirini arttırmadan giderini azaltarak
bile üreticiyi memnun edebilir, üretmesini teşvik edebiliriz. Nasıl? Girdi
maliyetlerini düşürerek, finansman yükünü azaltarak.
Bunlar, sistemimizde
değiştirebileceğimiz hususlar ve bunların tamamını etkin bir kooperatifçilik
uygulaması ile çözmenin mümkün olduğunu belirtir, Türk Kooperatifçiliğine ve
ülke ekonomisine katkı verme azim ve kararlılığından asla taviz vermeyen, refah
ve zenginliğin her kesime ve herkese ulaşmasını amaç edinen Pancar Üreticileri
Kooperatifleri ve onun sahipleri adına, birlik ruhunun her meselenin çaresi
olduğunu hatırlatarak ve Türk Kooperatifçiliğine emek vermiş değerli
büyüklerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anarak Uluslararası Kooperatifler
Gününü kutlarım.? dedi.