<p>N&uuml;b&uuml;vvetten &ouml;nce, Kureyş kabilesi şiddetli bir kıtlık ve a&ccedil;lığa d&ucirc;&ccedil;&acirc;r olmuştu. Eb&ucirc; T&acirc;lib&rsquo;in madd&icirc; durumu zayıf, &acirc;ile efr&acirc;dı ise hayli kalabalıktı. Bu sebeple sıkıntı i&ccedil;indeydi. Fahr-i K&acirc;in&acirc;t Efendimiz (s.a.v), diğer amcası Hz. Abb&acirc;s&rsquo;a gidip:</p> <p><strong><em>&ldquo;&ndash;Amcacığım! Biliyorsun ki kardeşin Eb&ucirc; T&acirc;lib&rsquo;in &acirc;ilesi &ccedil;ok kalabalık. İnsanlar kıtlık ve a&ccedil;lığa m&acirc;ruz kalmış, kıvranıp duruyorlar. Haydi, Eb&ucirc; T&acirc;lib&rsquo;in yanına gidelim ve kendisiyle konuşalım. Oğullarından birini ben yanıma alayım, birini de sen al! B&ouml;ylece onun y&uuml;k&uuml;n&uuml; biraz hafifletmiş oluruz!&rdquo;</em></strong>&nbsp;buyurdular.</p> <p>Efendimiz (s.a.v) &ccedil;ocukken Eb&ucirc; T&acirc;lib ona bakmıştı, şimdi ise Efendimiz ona yardımcı oluyorlardı. Abb&acirc;s (r.a) bu &acirc;licenap teklifi kab&ucirc;l etti ve beraberce Eb&ucirc; T&acirc;lib&rsquo;in yanına vardılar:</p> <p><strong>&ldquo;&ndash;İnsanlar, i&ccedil;ine d&uuml;şt&uuml;kleri şu kıtlıktan kutuluncaya kadar evl&acirc;tlarından bazılarını yanımıza alıp bakmak s&ucirc;retiyle y&uuml;k&uuml;n&uuml; hafifletmeyi arzu ediyoruz&rdquo;</strong>&nbsp;dediler. Eb&ucirc; T&acirc;lib:</p> <p><strong>&ldquo;&minus;Ak&icirc;l&rsquo;i bana bırakınız, diğerlerinden istediğinizi alabilirsiniz!&rdquo;</strong>&nbsp;dedi.</p> <p>Bunun &uuml;zerine Fahr-i K&acirc;in&acirc;t Efendimiz (s.a.v), (hen&uuml;z beş yaşında olan)&nbsp;Hz. Ali&rsquo;yi; amcası Abb&acirc;s da C&acirc;fer&rsquo;i aldı. Efendimiz&rsquo;e peygamberlik lutfedilinceye kadar Hz. Ali, O&rsquo;nun yanında yetişti. Sonra ona ilk &icirc;man edenlerden oldu. Efendimiz&rsquo;e t&acirc;b&icirc; olup ona tasdik etti. C&acirc;fer (r.a) ise M&uuml;sl&uuml;man oluncaya ve bakıma ihtiya&ccedil; duymayıncaya kadar Hz. Abb&acirc;s&rsquo;ın yanında kaldı. (İbn-i Hiş&acirc;m, I, 264)</p> <p>Mekke-i M&uuml;kerreme&rsquo;nin &uuml;zerine &ccedil;&ouml;ken kıtlık ve a&ccedil;lık, Kureyş&rsquo;e ızdırap verirken, Hz. Ali (r.a) i&ccedil;in Allah&rsquo;ın m&uuml;stesn&acirc; bir lutfu olmuştur. Cen&acirc;b-ı Hak onun hayrını dilemiş ve kendisine Peygamber (s.a.v) Efendimiz&rsquo;in yanında yetişme nimetini bahşeylemiştir.</p> <p>Dipnot:</p> <p>&nbsp;T&acirc;hiru&rsquo;l-Mevlev&icirc;,&nbsp;<em>M&uuml;sl&uuml;manlığın Medeniyete Hizmetleri,</em>&nbsp;II, 128.</p> <p>Kaynak: Dr. Murat Kaya, Siyer-i Nebi.</p>